Beni Seç - Kiera Cass Kitap Yorumu

By Kitapların Senfonisi (Büşra) - Nisan 25, 2014

TANITIM
Kitabın adı: Beni Seç
Özgün adı: The Selection
Yazar: Kiera Cass
Seri: Seçim, #1
Türü: Distopya
Yayın evi: Dex Yayınları

Bir prens nasıl tavlanır?

Illéa ülkesinde tüm genç kızlar doğdukları günden beri sınıf atlamanın peşinde. Paha biçilmez mücevherlere, göz alıcı elbiselere ancak bu şekilde sahip olabilecekler. Bunun için tek bir şansları var: SEÇİM. Kıyasıya bir mücadeleyle geçen Seçim’i kazanmanın tek yolu Prens Maxon’ı kendine âşık etmek.

America içinse Seçim, bir kâbustan farksız. Bu yarışa girmeyi kabul ederse, kendisinden aşağı sınıftan olduğu için herkesten gizlediği aşkı Aspen’i arkasında bırakmak zorunda kalacak. Öte yandan bu, ailesinin tek kurtuluş şansı.

America saraya adım atar atmaz, kendini esrarengiz bir dünyanın içinde bulacak. Saray hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayacak.

35 kızın katıldığı vahşi bir yarış nasıl kazanılır?

YORUM
Beni Seç’in konusunu okuduğumda nasıl bir kitap olduğunu gerçekten merak ederek başladım. Kitaba biraz değinecek olursam, ilk olarak Beni Seç’te halk 8’e bölünmüş halde. Yani her sayının kendine göre işi ve geliri var. Anladığım kadarıyla 8’ler evsizler, 6’lar hizmetliler, 5’ler sanatçılar/sanatkarlar 4’ler işçiler, 1, 2 ve 3’lerden zenginler olarak bahsediliyor 7 de dahilinde diğer bölümlerin ayrıntısını vermemiş yazar. (Yanlışım varsa bilgilendirirseniz çok mutlu olurum :D). Kitabın başkarakteri America Singer 5’lerden. Hem şarkı söylüyor hem de keman çalıyor. 6’lardan (Hizmetliler’den) bir erkek arkadaşı var America’nın. Adı Aspen.

Seçim’e gelince, Illéa’nın kral ve kraliçelerinin oğlu olan Maxon Schreave evlenmek istiyor ve Seçim düzenleniyor. Kraliyette yaşı gelen prensler için bu şekilde Seçim’ler düzenleniyor. Belli yaş sınırını geçen her kız Seçim’e katılabiliyor. Seçim’e katılan onlarca kişiden 35 kızın adı kurada çekiliyor ve saraya çağrılıyor. Bu 35 kızın içerisinde America’da var elbette. Diyeceksiniz ki sevgilisi yok mu onun ne işi var orada? Bence de yani aşıksın ne işin var orada kardeşim? :D Erkek arkadaşı katıyor onu Seçim’e. Kendisi America’dan bir sınıf düşük olduğundan ve bir de gururundan America’yı Seçim’e katılması için ikna ediyor. Seçim’de de adı çıkınca üzülüyor tabii ama iş işten geçmiş arkadaş. Bir de son anda aralarında bir tartışma olunca America’da kızgınlığından kabul ediyor Seçim’i. Maxon hiç de beklediği gibi biri çıkmıyor tabii. Ve işin kötü yanı Maxon’dan da hoşlanmaya başlıyor ama Aspen’e hala aşık. Yani yazarın burada amacını çözebilmiş değilim. Kitaplarda şöyle aşk üçlemelerinden hiç hoşlanmıyorum. Kimsenin kalbi kırılmasın ama ya :D Saraya katılan yarışmacılar arasında çok uyuz (Celeste gibi) tiplerin yanında çok sevimli (Marlee gibi) karakterler de yer alıyor. Sonunda Maxon sarayda 6 kişi haricinde herkesi geri gönderiyor.

Her ne kadar şu aşk üçlemelerinden pek hoşlanmasam da umutla devamını getireceğim serinin. Okuyucuyu sıkmayan, her sayfasını merak içerisinde okuyabileceğiniz bir kitap. Özellikle distopya tarzı severlere öneririm.

PUAN


ALINTILAR
“Sence,” diye sordu Maxon, “Sana hala ‘tatlım’ diye bilir miyim?”
“Hiç şansın yok,” diye fısıldadım.
“Denemeye devam edeceğim. Vazgeçmek doğamda yok.”
“…umarım onsuz yaşayamayacağın birini bulursun. Gerçekten umuyorum. Ve umarım ki asla onsuz yaşamanın ne demek olduğunu görmen gerekmez.”

  • Share:

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

0 Yorum