Zümrüt Yeşil - Kerstin Gier Kitap Yorumu

By Kitapların Senfonisi (Büşra) - Kasım 07, 2013

TANITIM
Kitabın adı: Zümrüt Yeşil
Özgün adı: Smaragdgrün
Yazar: Kerstin Gier
Seri: Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer, #3
Çeviren: Firuzan Gürbüz
Sayfa sayısı: 455
Türü: Aşk, Macera, Fantastik
Yayın evi: Pegasus Yayınları

Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer -3

İçinde aşkın tüm renklerini bulduğunuz unutulmaz serinin son kitabı...

Bir kadın kalbi kırıldığında ne yapar?

En iyi arkadaşını arar, çikolata yer, belki haftalarca aşk acısı çeker.

Ancak zaman yolcusu Gwendolyn Shepherd, elinde olmayan nedenlerden dolayı enerjisini başka şeylere harcamak 
zorundadır. Örneğin hayatta kalmak...

Çünkü geçmişte yaşayan Saint Germain Kontunun yaptıkları, geleceği tehlikeli bir şekilde etkilemeye başlamıştır.


Gwendolyn ve Gideon aşk acısına rağmen ipucu bulmak için 17. yüzyıldaki büyüleyici bir baloda menuet dansı yapmakla kalmayacak, kendilerini unutulmaz bir maceranın da içinde bulacaklardır...

YORUM
Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer serisinin üçüncü ve son kitabı. Kitap çabuk bitmesin diye dua ederken kendimi bir anda son sayfada buldum. Çabuk bitmesin diye okumamak için çok direnmiştim halbuki. :)

Öncelikle belirteyim ki, kitabın konularında aşktan çok bahsediliyor ama seriyi 'aşk ağırlıklı' kitap olarak almayın ve o gözle bakmayın. Çünkü yazarımız aşka kitabın konusunda yer alacak kadar aşka fazla yer vermemiş. Aşk olan sahnelerin her biri harikaydı tabii ama seri genel olarak zaman yolculuğu macerası üzerine, bilginizle...

Yoruma gelecek olursak, Zümrüt Yeşil, bir solukta okuyabileceğiniz ve bitmek bilmeyen maceralarla sizi esir eden bir kitap. Evet, Gideon'un Safir Mavi'de yaptığı her şeyin mantıklı ve güzel bir açıklaması vardı. Genel olarak bakarsak, Yakut Kırmızı'dan itibaren kafamda dönen tüm soruların cevabını bu kitapta buldum. Şaşırdığım bir çok olay da oldu doğrusu. Her neyse, seri kesinlikle 'favorilerim' listesinde ve okumanız şiddetle tavsiye edilir! Karakterleri kesinlikle özleyeceğim. Özellikle Gwen & Gideon'u. Xemerius'un şakalarını. Hayalet James'in bitmek bilmeyen yüksek ateşini. Ve çenesi düşük Gwen'in yakın arkadaşı Leslie'yi...

Not: Kitapları teker teker almayın, seriyi toplu alın. Her kitabın sonu öyle heyecanlı bitiyor ki bir sonraki kitaba geçmek için sabırsızlanıyorsunuz. Şimdi sırada merakla beklediğim serinin filmleri var!

PUAN

ALINTILAR

"Seni seviyorum Gwenny, lütfen beni terk etme," dedi Gideon.
Kocaman bir hiçliğin içinde yok olup gitmeden önce, duyduğum son sözler bunlardı.

"Tuhaf bir şekilde bana tanıdık geliyor," dedi birisi kulağımın dibinde. James'in uyuşuk sesi olduğu kesindi.
"Tabii gelecek mankafa," dedi başka bir ses. Bu da ancak Xemerius'a ait olabilirdi. "Bu Gwendolyn, tabii okul üniforması yok, bir de peruğu var."
"Benimle konuşman için sana izin vermedim, terbiyesiz kedi!"

Annemle uzun süre ne ağlamayı kesebildik, ne de konuşabildik.
Ta ki Xemerius başını duvardan içeri sokup, "Ah, buradasın demek!" diyene kadar. "Eyvahlar olsun! Oda fıskiyeleri iki olmuş! Niyagara Şelalesi modelinde ucuzluk başladı galiba."

Annem pudra kutusunu açtı, küçük aynasına bakıp iç geçirdi. "Eyvah. Frankestein'ın annesine benzemişim."

Leslie ve ben, Gideon ve Raphael'i görünce el salladık.
Xemerius yapmacık bir sesle, "Özlemle beklenen iki masal prensi bu sabah değişiklik yapmış ve beyaz atlarını ahırda bırakarak, metroya binmişlerdi," diye nutuk attı. "Onları görünce iki prensesin gözleri parladı ve patlamaya hazır gençlik hormonları utangaç selamlaşma öpücükleri, aptalca sırıtmalar şeklinde birbiriyle çarpışınca zeki ve erişilmez güzellikteki iblis ne yazık ki çöp sepetine kusmak zorunda kaldı."
Utanmazca abartıyordu, hiç birimiz aptalca sırıtmıyorduk bir kere.

  • Share:

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

0 Yorum