Hayatın Kıyısında - Jennifer Niven Kitap Yorumu

By Kitapların Senfonisi (Büşra) - Mart 20, 2018



TANITIM
Kitabın adı: Hayatın Kıyısında
Özgün adı: All The Bright Places
Yazar: Jennifer Niven
Türü: Genç Yetişkin
Yayın evi: Pegasus Yayınları

Yaşamayı, ölmek isteyen bir çocuktan öğrenen bir kızın hikâyesi...

Ölümü büyüleyici bulan Theodore Finch sık sık kendini öldürebileceği yöntemler düşünür ancak her seferinde, küçücük bir güzellik bile ona engel olur.

Violet Markey ise yaşadığı kasabadan ve ablasının ölümünün yarattığı dayanılmaz acıdan kaçmak için mezuniyetine kalan günleri sayarak geleceği dört gözle beklemektedir.

Finch ve Violet okullarındaki çan kulesinin tepesinde karşılaştıklarında kimin kimi kurtardığı belirsizdir. Bu tuhaf ikili, bir proje ödevinde eşleştiklerinde yol onları nereye götürürse; tıpkı hayat gibi büyük, küçük, tuhaf, güzel, çirkin, şaşırtıcı yerlere giderler. Kısa süre sonra, Finch yalnızca Violet'layken kendi olabildiğini; tuhaf, eğlenceli, hayatı doyasıya yaşayabilen ve ucubelikten uzak bir gence dönüştüğünü keşfeder. Violet da yalnızca Finch'leyken günlerin hesabını tutmadan yaşayabilmektedir. Ancak Violet'ın dünyası büyürken Finch'inki küçülmektedir...

YORUM

Kızgınım, kırgınım, en kötüsü de ne diyeceğimi bilmiyorum...

Kitaba sayıp sövmek, öte yandan bağrıma basıp ağlamak istiyorum. Yoğun ve karmakarışık duygularla terk edip gitti beni.

Aslında kitabın sonu için yazara çok kızmıştım ki kitap bittikten sonraki 'yazar notu' bölümü bu fikrimi değiştirdi. Uçuk bir kitap gibi gelse de yazar bu kitabı kendi hayatından esinlenerek yazmış. Yani epey gerçeklik payı mevcut.

Finch, intiharla ilgilenen, daha çok ölümler üzerine araştırma yapmayı seven, acayip deli dolu, manyak ve bir o kadar da komik bir karakter. Kitap boyunca beni epeyce güldürdü. Violet ise tam tersi sakin, hayatı monotonluk üzerine kurulu sıradan bir karakter. Daha doğrusu, ablasını 8 ay önce trafik kazasında kaybettiğinden beridir böyle.

Violet ve Finch, ilk olarak okulun çan kulesi tepesinde karşılaşıyorlar. Finch daha çok intiharın nasıl hissettireceğine karşılık olarak kulede olsa da Violet ablasının ölümünden kendisini sorumlu tuttuğundan dolayı orada. Aslında ikisi de aynı sebepten kulede bulunuyor desek yeridir.

Finch, Violet'in intiharına engel olmak isterken bir yanlış anlaşılma oluyor ve okulda her nasılsa Violet'in Finch'i intihardan kurtardığı dedikodusu yayılıyor. Finch, okulda biraz dışlanan, zorbalık gören bir çocuk olduğundan dolayı herkes buna inanıyor ama aslında gerçeği sadece Finch ve Violet biliyor.

Violet, arkadaşlarının ya da ailesinin intihara meyilli olduğunun düşünmelerini istemediğinden dedikoduyu öylece kabul ediyor ve ses çıkarmıyor. Finch ise hakkındaki dedikoduları pek önemsemediğinden ve Violet'ı korumak istediğinden o da bu olaya ses etmiyor.

Coğrafya öğretmeni yaşadıkları yer olan Indiana'nın gezilecek yerleriyle ilgili bir ödev vermesiyle Finch, Violet'ı ödeve -zorunlu bir şekilde- dahil ediyor ve kitap bu şekilde gelişmeye başlıyor.

Kitabı okurken hiç sıkılmadım. Hatta epey eğlenerek okudum diyebilirim. Sadece son kısımlarda olan olaylara fazla bir anlam yükleyemedim ama dediğim gibi, yazarın 'yazar notu' bölümünde açıkladığı şey fikrimi değiştirdi. Bence okumak için bir şans verebilirsiniz.


PUAN

  • Share:

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 Yorum

  1. Bu kitabı okumayan nadir kişilerden biri benim sanırım. Yorumu okuyunca meraklandım, umarım okuma fırsatım olur. :)

    YanıtlaSil