TANITIM

Kitabın adı: Harry Potter ve Azkaban Tutsağı

Yazar: J.K. Rowling

Türü: Fantastik

Yayın evi: Yapı Kredi Yayınları

Sirius Black adında azılı bir katil, tüyler ürpetici Azkaban kalesinde tam on iki yil boyunca tutsak kalmıştır. Tek lanetle on üç kisiyi birden öldüren Black'in, Karanlık Lord Voldemort'un hizmetkarı olduğuna kesin gözüyle bakılmaktadır. Bir yolunu bulup Azkaban'dan kaçan Black'in peşinde olduğu bir tek kişi vardır: Harry Potter. Harry, büyücülük okulunun sihirli duvarları arasındayken, arkadaşları ve öğretmenleriyle birlikteyken bile güvende değildir. Çünkü aralarında bir hain olabilir. Okuldaki üçüncü yılında Harry'yi, yeni bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ögretmeni, ilk kez alacağı Kehanet dersi, heyecanlı Quidditch maçları ve büyücülük köyü Hogsmeade bekliyor. Ama Harry'nin öncelikle Sirius Black'in elinden kurtulması gerek. Harry Potter ve Azkaban Tutsaği, beklenmedik gelişmelerle her sayfasında okuru biraz daha şaşırtan, biraz daha heyecanlandıran bir kitap.

YORUM

Tutulduk bir Harry Potter serisine, karantina döneminde bir çırpıda bitiveriyor. :D En keyif aldığım kısım da filmlere dair çok bir şey hatırlamıyor olmam. Daha büyük bir heyecanla okuyorum. Kitap biter bitmez de oturup filmi izliyorum. *-*

Azkaban Tutsağı'na gelirsek, bu kitap başlarda biraz durağan ilerledi bana göre. Zaten kitabın ana teması Sirius Black olduğundan onun üzerine gidiyor ve Sirius çok geç ortaya çıkıyor. Sirius'un adının geçtiği bölümler ve onun olduğu sahneler çok inanılmaz akıcı ve heyecanlı gitti.

Serinin ikinci kitabında da vardı, yazar her kitapta aynı kişileri ya da yerleri tekrar tekrar betimlemesi biraz gereksiz geldi bana. Örneğin; Dursley ailesi, okul profesörleri, Quidditch maçı ve her topun kendine ait özelliği... gibi pek çok şey. Serinin diğer kitaplarında da aynı şeyi yapıyor mu merak ediyorum ama sanırım onu da kitapların çıkış zamanına bağlı olarak okuyucunun unutma ihtimaline karşın yazıyor. Benim gibi art arda okuyanlar için de biraz göze batıyor.

Bir de hayret edici bir şekilde her Quidditch maçında Harry'nin başına bir bela gelmesi. Artık Quidditch maçı gördüğümde, ‘acaba bu sefer Harry'e ne olacak?’ diyorum. Ne çektin be Harry. :D

Film uyarlaması kitabı yansıtabilecekleri en iyi şekilde yapılmış. Cedric Diggory ve Cho Chang aslında bu kitapta karşımıza çıkıyor ama filmde ikisinin de adı hiç geçmiyor. Film versiyonunda Ateş Kadehi’nde görüyoruz ikisini. Çoğu kimse bu kitap için üç katlı otobüsü daha çok dile getirip sevse de ben en çok Çapulcu Haritasını sevdim. :D

Böyle bir kitabı sanıyorum çevirmek de zordur. Yazarın yarattığı dünyaya ortak olmak, bu kadar farklı terimi en uygun dille çevirmek, hikayeyi neredeyse baştan yazmak gibi olmalı. Belki pek çok konusu geçmez ama çevirmenleri tebrik etmek gerek. Çeviriyi çok iyi yansıttıklarını düşünüyorum.

Yine çok büyük bir keyifle okuduğum bir kitap oldu Azkaban Tutsağı. Yazar her defasında okuyucuyu şaşırtmayı çok iyi biliyor. Farklı şeyler düşünür ya da tahmin ederken sizi ters köşe ediyor. Sanırım J.K. Rowling’in kalemini bu yüzden seviyorum. Tabii inanılmaz hayal dünyasını ele almazsak... Seriyi çabuk bitirmek istemiyorum aslına ama dördüncü kitaba bir an önce başlamak istiyorum. :)

 PUAN