Dorian Gray'in Portresi - Oscar Wilde Kitap Yorumu

By Kitapların Senfonisi (Büşra) - Mayıs 27, 2020


TANITIM
Kitabın adı: Dorian Gray'in Portresi
Yazar: Oscar Wilde
Türü: Klasik
Yayın evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Oscar Wilde (1854-1900): İrlandalı dâhi yazar. Victoria döneminde edebi zekâsı, ince alaycılığı ve sıra dışı yaşantısıyla 19. yüzyıl estetizm hareketinin Britanya'daki en tanınmış temsilcisi hâline geldi. Şiir, öykü ve oyunlarının yanı sıra Dorian Gray'in Portresi eseriyle ün kazandı. Dönemin katı ahlak anlayışının sonucu olarak cinsel yönelimi nedeniyle yargılanıp iki yıl hapse mahkûm edildi. Özgürlüğüne kavuştuktan üç yıl sonra Paris'te yoksulluk içinde öldü. Dorian Gray'in Portresi, Wilde'ın zamanında büyük tartışmalar yaratan, pek az övgüye karşılık son derece sert eleştirilere maruz kalan, hatta yargılanırken aleyhinde delil olarak gösterilen tek romanıdır. Yazarın “sanat, sanat içindir” manifestosu olarak okunabilecek önsözünde de belirttiği gibi, kötülük ve erdemin sanatsal bir malzeme olarak kullanıldığı edebi eserlerin şahikasıdır. Ebedi gençlik ve güzellik dileği kabul olan ve insanı insan yapan değerlerden giderek uzaklaşıp yozlaşan Dorian Gray, Wilde'ın dünya edebiyatında eşine nadir rastlanan anlatımıyla ölümsüzlüğe kavuşur. Dorian Gray'in Portresi defalarca sinemaya uyarlanmış, pek çok sanat dalına da ilham vermiştir.

YORUM
Oscar Wilde’ın okuduğum ilk kitabı Dorian Gray’in Portresi... Konusunu okuyup merak ettiğim kitaplar hakkında pek araştırma yapmam, yorum okumam. Çünkü biliyorum ki birileri bir yerde illa spoiler patlatmış oluyor. Bu kitaba başladığımda kitap hakkında çok fazla bir bilgim yoktu ama itiraf ediyorum böylesine çarpıcı bir kitap asla beklemiyordum.

Ressam olan Basil, Dorian Gray’i gördüğü ilk anda onun ne kadar güzel olduğunu ve sanatına ilham verdiğini düşünerek portresini çizmeyi ister. Ve her şey bu portreyi bitirmesinden sonra başlar.

Basil, kitabın en temiz en saf karakteriydi. Ona çok haksızlık edildi. Başına gelen şeyleri asla hak etmedi. Lord Henry, Basil’in yakın dostuydu. Görünürde iyi ama kendisi tam bir şeytandı. İnsanın kanına girmeyi çok iyi biliyordu. Dorian Gray’in hayatını tümüyle etkiledi. Kötü bir şeyler olunca da, “kader böyle,” diyerek hem kendi hem de karşısındakinin vicdanını rahatlatıyordu. Yine de söylediği şeylere yer yer katıldığım oldu. Dorian Gray, ana karakterimiz Lord Henry’nin mağduru oluyor ne yazık ki. Hem Basil hem Henry’nin yakın dostu olsa da, onu cezbeden kötü şeylerden alıkoyamıyor kendini. 

Okurken her karakterde kendimizden birer parçalar buluyoruz aslında. Hepimizin zihnine hükmeden biraz iyilik biraz kötülük bulunuyor. En kötüsü de toplum baskısı altında söylenenlere kulak verip bazen hayatımızı şekillendirdiğimiz oluyor. Bu noktada en iyi örnek Dorian Gray oluyor.

Wilde’ın betimleme şeklini çok beğendim. Okurken resmen büyüledi beni. Hatta bazılarında ‘insanın aklına bir şeyi bu kadar güzel tasvir etmek nasıl gelir?’ diye düşünmeden edemedim. Ufak bir örnek vermeden geçmek de istemiyorum;

“Altın renkli toz zerrecikleri kapıdan içeriye süzülen eğik güneş ışığında dans ediyordu.” (29. sf.)

Kitabın her satırı büyüleyiciydi. İçine hapsetti. Yeri geldi cümleleri defalarca okudum. Hoşuma giden o kadar çok şey olurken şaşırıp şok olduğum, nefret ettiğim de bir o kadar şey oldu. Ve bomba gibi biten o son. Bir kitap okuyucuya mesajlarıyla ancak bu kadar güzel yansıtılabilirdi. Favorilerim arasında yer aldı bile. Mutlaka ama mutlaka okunmalı!
ALINTILAR
“Anlatması zor. Birini çok sevmişsem, adını asla başkalarına söylemem. Onlara ait bir parçayı başkalarına teslim ediyormuşum gibi gelir bana. (6. sf.)
Günümüzde insanlar her şeyin fiyatını biliyorlar da hiçbir şeyin kıymetini bilmiyorlar. (55. sf.)
İnsanın kendi kendini suçlamasının keyif veren bir yanı vardır. Kendi kendimizi suçladığımız zaman başka birinin bizi suçlamaya hakkı kalmadığını düşünürüz.  (112. sf.)
Gerçeklerin dünyasında kötüleri cezalandırıp iyilerin ödüllendirildiği falan yoktu. Başarı güçlüye veriliyor, yenilgi zayıfın eline tutuşturuluyordu.” (229. sf.)
Ceza çekmenin insanı arındırıp temizleyen bir yanı vardı. İnsanın hakkaniyetli bir Tanrı'ya ettiği dua "Günahlarımızı bağışla," değil de, "Yaptığımız kötülükler için bizi cezalandır," olmalıydı.” (254. sf.)

 PUAN

  • Share:

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

4 Yorum

  1. filmini de izleee, eski ama çokzeeel :)

    YanıtlaSil
  2. Elinize sağlık türkçe böyle kaliteli sayfalar bulmak gerçekten zor .
    takipteyimm
    sitem hakkıdna görüşlerinizi bekliyorum
    Kitap dizi film İnceleme sitem için
    Libereji.com

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten etkileyici bir kitaptı. Severek okuyup izlemiştik. Eğer izlemediyseniz Penny Dreadful dizisini tavsiye ederim. O dizide Dorian Gray'i çok iyi yansıtmışlardı.

    YanıtlaSil