Siyah Kar - Juliette Sobanet Kitap Yorumu

By Kitapların Senfonisi (Büşra) - Şubat 02, 2016



TANITIM
Kitabın adı: Siyah Kar
Özgün adı: Midnight Train to Paris
Yazar: Juliette Sobanet
Türü: Gizem, Macera
Yayın evi: Arkadya Yayınları

Zaman adeta sihirli bir değnek gibidir. Ya tamamen olacakları değiştirirsiniz ya da geçmişin gölgesini… 

“Son bir kez daha gördüm karlar arasındaki yüzünü. Bu kez konuşmadı. Menekşe gözleri her şeyi açıklıyordu. Çok geç kaldın diyordu sanki. Çok geç kaldın.”

İkizlerin birbirini hissettikleri söylenir. Tıpkı gazeteci Jillian Chambord’un, korkunç bir rüyadan karlı sabaha uyandığında ikizi Isla’nın başının dertte olduğunu hissettiği gibi. Yollarını ayırdıktan altı sene sonra Samuel Kelly’nin dedektif olarak Jillian’ın karşısına çıkması iyiye işaret değildir. İkizi Isla, iki genç kızla birlikte İsviçre’den Paris’e giden gece yarısı ekspresinden kaçırılmıştır. 

Jillian, acı bir geçmişi paylaştığı ikizini bulmaya çalışırken, Yılbaşı Arifesi’nde tarihin yeniden yaşandığını keşfeder. Çünkü 1937 yılında Isla gibi başka bir genç kız iki kişiyle birlikte aynı trenden kaçırılmıştır. Jillian ve Samuel, olayı çözmek için gece yarısında Doğu Ekspresi treninde yolculuk ettiklerinde kendilerini çok farklı bir durumda bulurlar. Onlar artık 1937 yılındadır… Jillian bu zorlu yolculukta ikizini kurtarmaya çalışırken, Samuel’e olan hislerini dizginleyebilecek midir? Dahası artık onlar için bir gelecek var mıdır?

Siyah Kar, muhteşem kurgu ve etkileyici anlatımıyla aile bağlarının önemini vurgulayan, sevdiklerimiz için neleri göze alabileceğimizi gösteren zaman ötesi bir roman.


YORUM
Siyah Kar beklentilerimin çok üstünde çıkan bir kitap oldu. Yazarın anlatımı, betimlemeleri, genel olarak hikayesi tam film tadındaydı. Ve gerçekten çok sevdim.

Ana teması zaman kavramı olan kitapları seviyorum. Hele o kitapta bir de zaman yolculuğu olduğunda tadından yenmiyor. *-* İşte bu kitap da öyle.

Jillian, araştırmacı bir gazetecidir. Çok yoğun geçen işleri arasında bir gün, ikiz kardeşi Isla'nın başının dertte olduğuyla ilgili bir rüya görür.

Isla'nın başı gerçekten de derttedir. Paris trenine bindiğinde başına gelecek olanlardan habersizdi. Isla, o yolculukta iki kişiyle daha birlikte kaçırılır. Aynı olay, yetmiş beş yıl önce de gerçekleşmiştir. 1937 yılında aynı trenden aynı zamanda üç kişi daha kaçırılmıştır.

Isla'nın kaçırılmasının haberini, Jillian'ın altı yıl önce ayrıldığı ama hala sevdiği dedektif Samuel verir. Jillian, kardeşini bulmak için Samuel ile birlikte yolculuğa koyulur. Bu arama sırasında, aralarındaki bağ yeniden alevlenir. İkisi birlikte Isla'nın kaçırıldığı yere, Alpler'e gitmek için Doğu Ekspresi'ne bindiklerinde, hiç ummadıkları bir şey olur. Kendilerini, bundan yetmiş beş yıl öncesine, yani olayın ilk yaşadığı 1937 yılında bulurlar.

Bu sıradan bir polisiye ya da aşk hikayesi değil. Bu, her sayfasında sürprizlerle karşılaşacağınız bir yolculuk. Ve sizi de bu yolculuğa davet ediyorum... Ama ondan önce ben şimdi, ömür boyu geçerli Doğu Ekspresi yolculuk biletimle Paris'e kaçıyorum! Hoşça kalın! :D


PUAN

  • Share:

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

0 Yorum