Başka Dilde Aşk - Mia Sheridan Kitap Yorumu

By Kitapların Senfonisi (Büşra) - Temmuz 23, 2015


TANITIM
Kitabın adı: Başka Dilde Aşk

Yazar: Mia Sheridan
Türü: Aşk
Yayın evi: Yabancı Yayınları

New York Times, USA Today ve Wall Street Journal Çoksatan Romanı
Başka Dilde Aşk, korkunç bir gecenin hatıralarına zincirlenmiş bir kadının ve sevgisiyle o zincirleri kırabilecek adamın hikâyesi. Geçmişin acı yüklü izlerini taşıyan sessiz bir adamın ve sesini bulmasına yardım edebilecek kadının hikâyesi. Acının, kaderin ve aşkın iyileştirici gücünün hikâyesi…


YORUM
Başka Dilde Aşk’ı okuduğumdan beri kitabın etkisindeyim. Bir kitap nasıl bu kadar masum ve sevimli yazılabilir ki? Karakterleri nasıl bu kadar tatlı olabilir ki?..

Bree Prescott, yaşadığı olay yüzünden her şeyden uzaklaşmaya karar verir. Yıllar öncesinde ailesiyle birlikte tatile geldiği kasabaya yerleşir ama tek bir farkla, bu kez yalnızdır.

Archer Hale, henüz yedi yaşındayken geçirdiği kaza dolayısıyla sesini kaybeder. Sağır değildir, her şeyi duyuyordur fakat konuşamıyordur. Kasaba onu sağır ve dilsiz olarak biliyordur. Archer’ın bundan hiçbir şikayeti yoktur, çünkü istediği budur; yalnız yaşamak.

Bree kasabaya taşındığında Archer ile ilk marketteyken karşılaşır. Dağılan çantasını toplamaya yardım eden Archer’a teşekkür eder fakat cevap alamaması sinirini bozar. Uzamış saçları ve sakalları yüzünden yüzünü net göremeyen Bree, Archer’ı kasabada yeni tanıştığı arkadaşlarına sorarak araştırmaya başlar.

Archer, her şeyden yoksun olarak büyümüş, gölün kıyısındaki evinde sadece amcasıyla yaşam sürmüştür. Amcası da birkaç sene evvel vefat edince tamamen yalnız kalmıştır. Bildikleri şeyleri de sadece kitaplardan öğrenmiştir.

Bree bir gün köpeğini gezmeye çıkardığında köpek, Archer’ın bahçesine kaçar. Bree köpeğini almak için bahçeye girer ve Archer’la konuşmak ister. Kasabanın ona anlattığı gibi sağır olmadığını sadece konuşamadığını öğrenir. Ve ona işaret dilini bildiğinden bahseder. Archer da biliyordur fakat pek oralıklı olmaz. Çünkü insanlara yaklaşmak istemiyordur ve bir an önce gitmesini ister. Bree de tepkisini anlayınca oradan uzaklaşır. Hatta ikisi de birbirlerinden uzak durmaları gerektiğini düşünür ama tesadüfler işte (ya da kader mi demeliyim) yolları hep kesişir.

Son sahnelerde hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum. Bu arada Archer’ın ne kadar tatlı olduğundan bahsetmiş miydim? O kadar güzel bir hikayeydi ki... Mia Sheridan, iyi ki varsın! :D

Son olarak söyleyebileceğim tek bir şey var; bu kitabı kesinlikle okumanız gerekiyor! Puanım yıldızlı beş.


PUAN


ALINTILAR

Belki de söz konusu acı olduğunda yanlı veya doğru, siyah veya beyaz yoktu, binlerce tonda gri ile kendimizi sorumlu tuttuğumuz şeyler vardı.

'Seni o kadar çok seviyorum ki canımı yakıyor.' dedi. Gerçekten acı içindeymiş gibi görünüyordu.

'Başkasını sevmek her zaman kendini acıya karşı savunmasız bırakmaktır. Ben de sahip olduğumdan daha fazlasını kaybetmek istemiyorum ama buna değmiyor mu?'

Sessizliği getirdin sen,
Duyduğum en güzel sesti,
Çünkü senin olduğun yerdi.

  • Share:

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

0 Yorum