Karanlık Ateş - Karen Marie Moning Kitap Yorumu
By Kitapların Senfonisi (Büşra) - Ekim 29, 2014
TANITIM
Özgün adı: Darkfever
Yazar: Karen Marie MoningSeri: Ateş 1/5
Çeviren: Aylin Kalav
Sayfa sayısı: 341Türü: FantastikYayın evi: Epsilon YayınlarıKaranlıktan korkar mısınız?
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir ve yeri geldiğinde insanlar gördüklerine de inanmamalıdır...
Güzel, akıllı ve normal biri olmak, görünürdekinin gerçeğini ortaya çıkarmaya yeter mi bilinmez ama MacKayla bu özelliklere sahip bir kadın olarak "gerçekler" için çaba sarf edecektir. Tek amacı, diğer tüm normal insanlar gibi mutlu ve sade bir hayatı varken kardeşinin öldürülmesi ile mantıklı bir açıklama getiremediği tuhaflıklara son vermekti. Anne ve babasına olan sadakatini çiğneyerek kardeşinin katilinin peşine düşen Mac, İrlanda'ya gider. Çıktığı yolculuk, onu hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, iyi ile kötünün aynı derecede tehlike yarattığı karanlık bir dünyaya sürükler. Kısa süre içerisinde ise daha da büyük bir meydan okumayla karşı karşıya kalır: Sahip olduğundan haberdar bile olmadığı gücünü insanlık âleminin ötesindeki, tehlikeli Fae âlemini görebilme yeteneği kullanmayı öğrenir ve istenilenden çok daha uzun bir süre hayatta kalmayı başarır.
Her hareketi, geçmişi olmayan ve Mac'in hayal ettiği gelecekle alay eden bir erkek olan karanlık ve gizemli Jericho tarafından gölgelenir...
YORUM
İki Kızın Kitaplığı'ndan Zeynep'le uzun zamandır birlikte bir kitap okuyalım diyorduk, en sonunda herkesin gözdesi olan Ateş serine başlamış bulunuyoruz. :D
Öncelikle Karanlık Ateş'te bazı sahnelerde aşırı akıcılık vardı, bazı sahnelerde de tam aksine aşırı durağandı. O durağan kısımlarda zaman zaman sıkıldığımı da belirtmeliyim. Fazla yabancı kelime kullanıldığı için de okumam biraz zaman aldı.
MacKayla Lane, kız kardeşinin esrarengiz ölümü üzerine İrlanda'ya gelir. Tek bir hedefi vardır; polisin bulamadığı katili kendisi bulacak ve intikamını alacaktır.
Mac'in İrlanda'ya gelmesiyle başlıyor her şey. Kendi adına bile bilmediği sırları öğreniyor. Farklı türde bir sürü yaratıkla karşılaşıyor ve birçoğu da peşine düşüyor...
Telefon etmek için rastgele girdiği bir dükkanda Jericho Barrons ile tanışıyor. -Kendisi aşırı gizemli bir karakterdir bu arada. :D- Barrons da diğerleri gibi önemli bir şeyin peşindedir. Bu şey Mac'in kız kardeşinin öldürülme sebebiyle bağdaşmaktadır. Haliyle Mac ve Barrons çıkarları için işbirliği yaparlar. Tabii bir de Barrons'un kendine sakladığı sırları vardır ve bu Mac'in ona güvenip güvenmeme konusunda çoğu zaman emin olmamasına yol açmaktadır.
Kitabın son sahnesi heyecanlı bitti ki ikinci kitabı sepete hemen ekledim. O son sahne olmasaydı kitabın devamını getirebilir miydim emin değilim açıkçası. Bazı sıkıcı bölümlere rağmen kitabı çok çok sevdim. En kısa zamanda ikinci kitabın yorumunda görüşmek üzere!
PUAN
ALINTILAR
"Nereye gidiyorsun?"
"Banyoya. Ellerimi yıkayacağım. Yalnız kalmaya korkuyor musunuz Bayan Lane?"
"Hayır." Yalandı.
Barrons fazla seçici, hatta şekilci biriydi. Onun bağımlısı olduğu şeyler para, güç ve kontroldü.
Umut güçlendirir, korku öldürür.
"Şimdi ne olacak?"
"Şimdi, Bayan Lane, çılgınlar gibi kaçacağız çünkü bir düzine alarmı harekete geçirmiş bulunuyorsunuz."
0 Yorum