TANITIM
Kitabın adı: İkinci ŞansYazar: Morgan MatsonTürü: Genç YetişkinYayın evi: Ephesus YayınlarıTaylor Edwards, iki kardeşinin aksine kendini hiçbir zaman sıra dışı hissetmemiştir. Kendine has olan tek şey, işler karıştığında çekip gitmesidir. Derken bir gün babası beklenmedik, korkunç bir haber alır ve aile bunun üzerine yaz mevsimini hep birlikte eski yazlık evlerinde geçirmeye karar verir. Genç kız bu eve on iki yaşından beri gelmemiş, hatta geri dönmek gibi bir planı da hiçbir zaman olmamıştır. Fakat Taylor burada geride bıraktığı insanlarla yeniden karşılaşır. Bir zamanlar çok yakın olduğu Lucy ve ilk aşkı Henry Crosby gibi… Taylor’ın bu yüzden geçmişte kaldığını düşündüğü mevzularla yüzleşmesi gerekir. Çünkü bu sefer kaçabilme gibi bir şansı yoktur. Fakat Taylor arkadaşlıkta, aile ilişkilerinde ve hatta aşkta ikinci bir şansının olduğunu çok geçmeden keşfedecektir.
YORUM
Amy ve Rogers'ın Efsanevi Yolculuğu kitabında yazarın kalemini beğenmiş biri olarak aynı hevesle İkinci Şans'a başladım ama beklentilerimi pek iyi karşılayabildiğini söyleyemeyeceğim ne yazık ki. Sıradan bir kızın sıradan bir yaşam hikayesini okuyor gibiydim daha çok. Merak uyandıracak ya da sayfayı bana hevesle çevirecek bir şey yoktu. Dolayısıyla kitabın büyük bir kısmını sıkılarak okudum.
Karakterlere pek ısınabildiğimi söyleyemeyeceğim. Kitapta takıldığım en büyük nokta ise duygu yoksunluğuydu. Taylor babasının ölümcül bir hastalığı olduğunu bilmesine rağmen bunun hakkındaki duygulardan çok yoksundu. Yazarın bunu iyi yansıtabildiğini düşünmüyorum çünkü babasını seven kimse bu denli duygusuz bir yaşam süremez...
Taylor ve ailesi her yıl yaz aylarını geçirdikleri yazlığa uzun zamandır gitmiyorlardı. Ta ki, babasının çok az bir ömrü kaldıklarını öğrenene kadar. Ailesi kalan ömrünü yazlıkta geçirmeye karar verip yola çıkıyorlar.
Taylor'ın burada bir geçmişi var. Çocukluk aşkı Henry ve yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen arkadaşı Lucy. İkisi de Taylor'a çok kırgın çünkü en son yazlıktan dönerken kimseyle vedalaşmadan ayrılmıştır ama Taylor'ın vedalaşmama üzerine kendince sebepleri vardır...
Karakterlere pek ısınabildiğimi söyleyemeyeceğim. Kitapta takıldığım en büyük nokta ise duygu yoksunluğuydu. Taylor babasının ölümcül bir hastalığı olduğunu bilmesine rağmen bunun hakkındaki duygulardan çok yoksundu. Yazarın bunu iyi yansıtabildiğini düşünmüyorum çünkü babasını seven kimse bu denli duygusuz bir yaşam süremez...
Taylor ve ailesi her yıl yaz aylarını geçirdikleri yazlığa uzun zamandır gitmiyorlardı. Ta ki, babasının çok az bir ömrü kaldıklarını öğrenene kadar. Ailesi kalan ömrünü yazlıkta geçirmeye karar verip yola çıkıyorlar.
Taylor'ın burada bir geçmişi var. Çocukluk aşkı Henry ve yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen arkadaşı Lucy. İkisi de Taylor'a çok kırgın çünkü en son yazlıktan dönerken kimseyle vedalaşmadan ayrılmıştır ama Taylor'ın vedalaşmama üzerine kendince sebepleri vardır...
PUAN
2 Yorum
Blogunuzu zevkle takip ediyorum.Vakit ayırmak isterseniz,yeni açtığım bloguma sizi de beklerim.Sağlıcakla Kalın.
YanıtlaSilhttps://hepfragmanizle.blogspot.com/
Merhaba. Blogunuz oldukça dolu ve yararlı bilgiler barındırıyor.Emeğinize Sağlık.Eğer zaman ayırmak isterseniz,yeni açtığım bloga göz atıp takip ederseniz beni oldukça mutlu edersiniz.Sağlıcakla Kalın.
YanıtlaSilhttps://hepfragmanizle.blogspot.com/