TANITIM
Özgün adı: DivergentYazar: Veronica RothSeri: Uyumsuz Serisi, #1Çeviren: Uğur MehterSayfa sayısı: 508Türü: DistopyaYayın evi: Artemis YayınlarıBeatrice Prior'ın Chicago'sunda toplum, her biri belli bir erdemi yaşatmaya adanmış beş topluluğa bölünmüş durumda. Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik.
Her yıl, belli bir günde bütün on altı yaşındakiler, hayatlarının geri kalanında birlikte yaşayacakları grubu seçmek zorunda.
Beatrice, hem ailesiyle kalmak, hem de kendi benliğini bulmak istiyor ama ikisini birden seçemez.
Bu nedenle kendisi dahil, herkesi şaşırtan bir seçim yapıyor.
YORUM
Öncelikle yorumumda birazcık spoiler verebilirim haberiniz olsun. :D
Topluluklara açıklık getirecek olursak, Fedakarlık, Dostluk, Dürüstlük, Cesurluk ve Bilgelik'ten oluşan 5 topluluk var. Bunlar dışında topluluksuzlar ve Uyumsuzlar var. Yer yıl 16 yaşına girenler yetenek sınavına giriyor ve sınav sonucunda belirlenen topluluğu seçiyorlar. Kitabın baş karakteri Beatrice Prior (kısaca Tris)'in sınav sonucu Uyumsuz olarak çıkıyor. Uyumsuzların, her topluluk tarafından tehlikeli olduğunu düşünüyorlar. Bu yüzden sınavda yetkili kişi Tris'e yardım ediyor ve kayıtları silerek sınav sonucunu değiştiriyor. Tris, bir Uyumsuz olarak seçmelerde Cesurluk topluluğunu seçiyor.
Cesurluk'a geldiğinde -eh, adı üstünde Cesurluk- ölümle burun buruna gelecek bir çok şey yapıyorlar.
Cesurluk'a bu yıl aday 9 öğrenci katılıyor. -Normalde 10 ama biri vagondan atlarken hayatını kaybediyor.- Eğitmenleri Dört, (karakterin adı Dört, bu lakabı kendine neden taktığını ve gerçek adını kitabı okurken öğreneceksiniz) adayları kurallar gereği bir savaşçı gibi yetiştiriyor... Tris, bu toplulukta bir çok arkadaş ve düşman ediniyor haliyle. Eğitmeni Dört'le yakınlaşıyorlar. Artık etrafta Dört&Tris aşkı ^_^ diye dolaşır oldum. :DD Tris'in Uyumsuz olduğunun kimsenin bilmemesi gerekiyor. Öğrenirlerse Tris'i öldürürler çünkü onlar için tehlike oluşturduklarını düşünüyorlar... Adaylık sürecinde adaylar bir çok sınavdan geçiyor. Benim en sevdiğim sınav simülasyon sınavları oldu. Orada herkes kendi korkularıyla yüzleşiyor.
Bu sırada Fedakarlık ve Bilgelik toplulukları arasında sorunlar yaşanıyor. Bilgelik liderleri, Cesurluk liderleriyle anlaşıp Fedakarlık topluluğuna savaş açmak istiyorlar. Tabii kimsenin ruhu bile duymadan. Bu yüzden Cesurluk liderleri, adaylara bir verici yerleştiriyorlar. (Tris de dahil.) Sonra onlara komut veriyorlar. Herkes robot gibi liderlerin verdikleri komutlarını yerine getiriyor. Tris dışında. Çünkü o Uyumsuz... Ve savaş başlıyor. Bilgelik liderinin istediği şekilde Fedakarlar'a savaş açıyorlar. Cesurlar dışında hiç bir toplulukta savaşçılar ve silahlar yok. Bu yüzden Bilgelik lideri Cesurluk liderlerini bir şekilde kendine dost edip Fedakarlara savaş açabiliyor. Bilgelik'in neden Fedakarlık'a düşman olduğunu kitapta öğreneceksiniz.
Savaş tam bir kaosa dönüşüyor. Savaşta çok kişi ölüyor. Tris bir şekilde kurtuluyor ama ağır yaralarla. Sevdiği insanların çoğunu kaybediyor. -Bu sahneyi okurken ağlamamak için kendimi epey sıkmıştım.- Tris, adaylıkların komutlarını engellemek için Cesurluk'taki bilgisayarları ele geçirmesi gerekiyor. Önünde bir çok engel var. Geçiyor geçmesine, verici komutlarını sonlandırıyor da. Ama artık kimin yaşayıp yaşamadığından haberi yok. Tam olarak güzel bir son sayılmasa da -kitap karakterlerinin ölmesinden nefret ediyorum :(- büyük bir merakla bitiyor kitap.
Ayrıca ülkemizde 28 Mart'da vizyona giriyor Uyumsuz. Film fragmanından bir kaç fotoğraf/gif eklemezsem olmazdı. :D Şimdi filmini büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum. Oyuncu seçimleri güzel olmuş. Karakterleri tam olarak yansıtmış. Şahsen ben çok beğendim. Tavsiyem, kitabı filmden önce okumanız. Tek kelimeyle HARİKAYDI.
PUAN
Topluluklar (Fedakarlık - Cesurluk - Bilgelik - Dostluk - Dürüstlük) |
ALINTILAR
İnsan mantığı, her türlü kötülüğe uygun bir mazeret uydurabilir, o yüzden mantığa güvenmememiz büyük önem taşır.
"Dört sana ne söyledi?" diye soruyor Christina.
"Hiç." diyorum. "Sarhoştu. O yüzden sırıttım. Bu... yani onu böyle görmek çok komik."
"Doğru," diyor Will."Yoksa ona karşı..."
Sözünü bitirmeden Will'in kaburgalarına dirseğimi geçiriyorum.
Akşam yemeğinde hiç karnım ağrıyana kadar gülmemiştim, aynı anda hep bir ağızdan konuşan insanları hiç dinlememiştim. Huzurda bastırılmışlık var, buradaysa özgürlük.
(Dört'ün korkularıyla yüzleştiği sahneden)
Elini tutup tam kalbimin üzerine koyuyorum. "Kalp atışlarımı hisset. Hissedebiliyor musun?"
"Evet." diyor Dört.
"Ne kadar düzenli attığını hissedebiliyor musun?"
"Çok hızlı atıyor."
"Evet de bunun kıstırılmış olmakla alakası yok." Bunları söyler söylemez pişmanlıkla yüzümü buruşturuyorum. Az önce bir itirafta bulundum. Umarım farkına varmamıştır.
"Sana söylemem gereken bir şey var," diyor Dört. "Sanırım sana aşık oluyorum." Hafifçe gülümsüyor. "Sadece, emin olduğumda sana söylemek için bekliyorum."
"Aman ne romantik," diyorum gülümseyerek. "Bir kağıt bulalım da emin olmanı sağlayacak şeylerin bir listesini falan oluştur.
Kulağımda kahkahasını, çenemde kayan burnunu hissediyorum.
"Belki çoktan eminimdir," diyor. "Belki seni korkutmak istemiyorumdur."
Gülüyorum. "Sen daha iyisini bilirsin."
"Peki, tamam," diyor. "O zaman seni seviyorum."
0 Yorum