Yeni Bir Umut - Colleen Hoover Kitap Yorumu
By Kitapların Senfonisi (Büşra) - Haziran 01, 2014
TANITIM
Özgün adı: Losing HopeYazar: Colleen HooverÇeviren: Kübra TekneciSayfa sayısı: 374Türü: Romantik, DramYayın evi: Epsilon YayınlarıHAYATINI ÖZGÜRCE YAŞAMAK İSTİYORSAN ÖNCE GEÇMİŞİNLE YÜZLEŞMELİSİN…UMUTSUZ, Sky'ın hikâyesiydi.Şimdi olaylara Holder'ın gözünden bakmanın zamanı.Yeni Bir Umut'ta, Sky'ın çocukluğunda yaşanan olayların Holder'ı ve ailesini nasıl etkilediği gözler önüne serilirken, bir yandan da bu iki yaralı ruhun birbirini nasıl iyileştireceğine tanık olacaksınız.
YORUM
Yeni Bir Umut'un çevrildiğine dair haberim bile yokken kitabın satışa sunulacağı haberini okuduğumda evde attığım sevinç çığlıklarını unutmam imkansız. Yine de bu kitabın beni ilk kitap kadar etkileyeceğini düşünmemiştim, BÜYÜK YANILGI. Bu yazarın kalemine kesinlikle hastayım. Keşke bütün kitapları çevrilse de okusak...
İçeriğinden biraz bahsedecek olursak, Umutsuz'la tamamen aynı değil. Kitap zaten Dean Holder (kendisinin çok büyük hayranıyım bu arada) gözünden anlatılıyor. Holder'ın kız kardeşi Les'in ölümüyle başlıyor. Sonra Sky'la tanışıyor ve olayla gelişmeye başlıyor. Yani Sky'dan önceki hayatından epey sahne var. Ayrıca Umutsuz'dan aklınızda kalan tüm sorular bu kitapta cevaplanıyor.
Yeni Bir Umut'da Umutsuz'dan ziyade farklı sahneler çok. Her ne kadar hikaye aynı olsa da okuyucuyu hiç sıkmıyor. Bölüm sonları da öyle bir yerde bitiyor ki diğer bölümü okumamanız çok zor. Kitabı okumaya ara vermişsem sırf mecburiyetten yani düşünün...
Bir kez daha vuruldum bu kitaba, bir kez daha üzüldüm, bir kez daha aşık oldum! Gökyüzündeki tüm yıldızları veriyorum bu kitaba... Hala okumadıysanız çok şey kaybediyorsunuz söyleyeyim.
PUAN
ALINTILAR
Adını haykırırken irkilmedi, ona tokat atarken suratını buruşturmadı ve ağlamaya başladığımda tepki göstermedi.
Hiçbir şey yapmadı.
En iyi yanımın öldüğünü fark ettiğimde bile göğsümde kalan her şey dışarı dökülürken bana her şeyin yoluna gireceğini söylemedi.
“Sabah koşusu için saat kaçta kalkıyorsun?” diye sordum.
“O kadar erken uyanmak isteyeceğini sanmıyorum,” dedi Sky.
Benimle koşmayı kabul ettiği takdirde, bir daha asla
uymamayı bile göze alabilirdim. “O kadar erken uyanmayı ne kadar istediğimi
bilemezsin.”
Uzaktan bile olsa, onu yeniden görmek bana neden yanında
olmayı bu kadar çok istediğimi hatırlattı. Sadece birkaç gün olmuştu ama onunla
tanıştığım andan beri, nerede olursam olayım, sürekli onu düşünüyordum. Sanki
bir pusulaymışım ve benim Kuzey’immiş gibi dikkatim hep onun üzerindeydi.
Koştum. Doğruca Sky’ın evine koştum, çünkü dünyada tekrar
nefes almama yardımcı olabilecek tek şey oydu.
“Seni yaşıyorum Sky,” dedim dudaklarına doğru. “Seni doya
doya yaşıyorum.”
0 Yorum